22 Ağustos 2017 Salı

Zamanın Durduğu Masal Kent; Brugge

Güzeller güzeli Brugge hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki... Çikolata kokan sokakları,muhteşem dantelleri, eşsiz tarihi binaları ve şirin meydanlarıyla zamanda sihirli bir yolculuk yapmak gibi bu kasabada gezmek. Sokaklarında gezerken kendinizi Ortaçağ filmine ait dev bir stüdyoda gibi hissedebilirsiniz. Brugge 2000 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alıyor ve 2. Dünya Savaşında hiçbir zarar görmeyen kent, tarihi dokusunu en çok da bu duruma borçlu. 
Brugge'e Nasıl Gidilir?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki Brugge'de havaalanı yer almıyor. Bu sebeple Türkiye'den gelinebilecek en yakın durak Brüksel. Brüksel ile Brugge arası yaklaşık 110 km. ve aktarmasız bir trene bindiğiniz takdirde yaklaşık 1 saatte Brugge'desiniz demektir. Biz Paris tatilimizle birleştirdiğimiz için önce Brüksel'in en işlek tren istasyonu olan Gare de Midi'ye geldik. Fakat diğer istasyonları olan Gare de Nord ve  Gare de Central'dan da Brugge ulaşmak mümkün.Diğer Avrupa şehirlerinde olduğu gibi biletinizi önceden almanıza gerek yok. Sabit fiyat uygulanıyor ve  neredeyse her yarım saatte bir sefer mevcut. Varış saatinize göre en uygun bileti istasyondayken rahatlıkla alabilirsiniz. Biz bu sene Şubat ayında tek yön bilete kişi başı 14€ ödedik. (Güncel fiyat listesi ve zaman çizelgesi için tıktık.) Brugge'de bir tane tren istasyon bulunuyor ve burası merkeze oldukça yakın bir konumda yer alıyor.
Brugge Şehiriçi Ulaşım 
Brugge oldukça küçük bir şehir ve her yer birbirine yürüme mesafesinde. Hatta rastgele gezerken ummadığınız bir anda dönüp dolaşıp yine aynı yerde kendinizi bulabilirsiniz :) En uzak iki noktasını bile çok rahat yürüyebilirsiniz. Yeni bir şehri tanımanın ve atmosferini yakından hissetmenin en iyi yolu kesinlikle o şehri yürüyerek ve hatta kaybolarak gezmek. Her gördüğünüz sokağa girin, küçük sürprizler sizi orada bekliyor olacak. Bırakın Brugge sizi içine alsın, sarsın sarmalasın :) 
Konaklamalı geldiyseniz valizlerden dolayı tren istasyonundan otele yürümek istemeyebilirsiniz, çok normal. Bu durumda istasyondaki duraklardan otelinizin olduğu bölgeye giden otobüslere binebilirsiniz. Brugge'de toplu taşıma sadece otobüslerle sağlanıyor. Metro,tramvay gibi seçenekler yok. Tren istasyonundan ücretsiz alacağınız şehir haritası edinmeyi unutmayın!
Brugge'de Nerede Kalınır?
Hangi oteli tercih ederseniz edin merkezde konaklıyor olacaksınız. Biz Hotel Jacobs isimli otelde kaldık ve gayet memnun ayrıldık. Brugge'u gezmek için en az 1 gece konaklamak lazım çünkü şehrin gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel. Biz 2 gece kalıp gezilecek yerleri sıkıştırmadan ve sindirerek gezdik.
 
Brugge'e Ne Zaman Gidilir?
Biz Şubat ayında seyahatimizi gerçekleştirdik ve tam anlamıyla iliklerimize kadar üşüdük. Ayrıca gittiğimiz dönemde Brugge oldukça sakindi. Yemek yenecek mekanların çok 6 gibi kapanıyor, gece bir yerlerde oturmak isterseniz de maksimum saat 11 idi. Sakin bir tatil yapıp kafa dinlemek istiyorsanız ve üşümeyi de göze aldıysanız kış aylarında gidebilirsiniz. Ama bence en ideal zaman Mayıs ve Eylül gibi ara dönemler diyebilirim. Hem hava ılık olacaktır hem de yaz aylarında akın eden turist kalabalığı olmadan sakin bir şekilde gezinizi yapabilir ve şehri daha yakından tanıyabilirsiniz.
Brugge Gezilecek Görülecek Yerler
Geldik en eğlenceli kısma..! 
  • Markt
Brugge'un ana meydanı olan Markt'da olan yan yana dizilmiş şirin evler, bir çok kafe ve restoran yer alıyor. Ayrıca şehrin en önemli simgesi olan Belfort Çan Kulesi de bu meydanda bulunuyor. Faytona ya da CityTour minibüslerine binmek isterseniz yine bu meydandan kalkıyorlar. (İpucu; CityTour minibüslerinde Türkçe dil seçeneği yer alıyor bilginize:) ) 
 
Markt'da yer alan bir diğer göz kamaştırıcı yapı ise gotik mimarisi ile Historium. 1 saat süren tur ziyaretçileri videolar, sesler, kokular ve sahnelerle Brugge'un en görkemli çağı olan 15. yüzyıla götürüyor. Çok gerekli olduğunu düşünmediğim için ben girmedim ama ilginizi çekerse değerlendirebilirsiniz.

  • Belfort Çan Kulesi
Belfort (ya da Belfry) Çan Kulesi kesinlikle Brugge'ün en görkemli en heybetli yapılarından birisi. 1240 yılında yapılan kule, ilk zamanlarda gözetleme kulesi ve şehir arşivi olarak kullanılsa da zamanla çan kulesine dönüşmüş. Şehrin en yüksek yapısı olan Belfort'a 366 basamakla tırmanabilirsiniz.Kuleye çıkıp tüm Brugge'ü buradan seyretmek kesinlikle mükemmel bir duygu. Fakat malesef asansör bulunmuyor bilginize. Yukarıda sizi bekleyen manzarayı görünce pişman olmayacağınızın garantisini verebilirim.
 
Kulede ayrıca farklı tonlarda bir çok melodi çalan 47 çan ve bu çanlara bağlı olan saatin analog çalışma düzenini inceleyebilirsiniz. Her saat başı farklı bir müzik eşliğinde çalan saati yakından incelemek çok güzel bir deneyim oldu.
  • Burg Meydanı
Mark meydanıyla arasında sadece küçük bir sokağın olduğu bu meydanda Belediye Sarayı(Stadhuis) ve Nüfus Müdürlüğü gibi şehrin resmi binaları yer alıyor. Meydandaki bir diğer önemli yapı ise yine oldukça gotik bir mimariye sahip olan Kutsal Kan (Holy Blood) Bazilikası. Bu Bazilikanın önemi, içeride İsa'ya ait olduğu inanılan ve değerli taşlarla bir fanusun içinde saklanan Kutsal Kan'dan geliyor.
Yukarıda fotoğraftaki din görevlisi bu fanusun başında oturuyor. 
  • Brugge Kanalları
Brugge'ü Brugge yapan en önemli şeylerden birisi de kesinlikle dillere destan kanalları ve bu kanalların üzerinde yer alan onlarca tarihi köprüleri.

Kanal turu yapmadan Brugge'den dönerseniz emin olun çok şey kaçırmış olursunuz. Tur ücreti; kişi başı 8 €. 20-25 kişilik küçük teknelere binerek yapılan tur ortalama 30 dk. sürüyor. Rehber geçtiğiniz yerleri tek tek anlatıyor ve şehrin tarihine dair gezi kitaplarında bile yer almayan bir çok bilgi veriyor. Ayrıca bu turun en güzel yanlarından birisi de çok güzel fotoğraf kareleri yakalayabilecek olmanız.. 
  • Minnewater Gölü
Trenden inince sizi ilk karşılayacak yer olan Minnewater Gölünün oldukça romantik ve huzur veren bir havası var. Burada sevgilinizle hoş bir yürüyüş yapabilir, gölde yüzen kuğuları izleyebilir, hava güzelse çimlere uzanıp dinlenebilirsiniz.

  • Choco-Story (Çikolata Müzesi)
Brugge'de gezebileceğiniz en önemli yerlerden birisi de kesinlikle Choco-Story. Dillere destan Belçika çikolatasına ait böyle bir müzenin olması benim çok hoşuma gitti. Müzede kakaonun yetiştirilme ve toplanma aşamaları, çikolatanın tarihçesi ve üretim süreci anlatılıyor. Çikolatadan yapılmış devasa figürler, ilk çikolata makineleri ve çikolata kalıpları bulunuyor. Ayrıca çıkışta çikolatanın yapımını izleyebilir ve taze taze yapılan çikolataları tadabilirsiniz.
  • Frietmuseum (Patates Kızartması Müzesi)
Çikolata Müzesinden sonra girdiğim bir diğer enteresan müze Patates Kızartması Müzesi oldu. Çikolata müzesi kadar kapsamlı ve eğlenceli değildi, en nihayetinde müzenin olayı sadece patates, çok da şaşırmamak lazım :) Biz boş vaktimizi ve otelimizin bize verdiği indirim kuponunu değerlendirmek için meraktan girdik.
 
Belçikalıların en çok tepki gösterdiği şeylerden birisi patates kızartmasına "French Fries" denmesi. Patates kızartmasının kendi icatları olduğunu iddia ediliyorlar ve Fransızlara mal edilmesinden çok rahatsızlar :)
Patates kızartmasını her yerde görebilirsiniz. Meydanlarda, restoranlarda, sokaklarda en çok yenilen yiyeceklerden birisi. 
  • Çikolata, Hediyelik Eşya ve Dantel Dükkanları
Brugge gezimiz boyunca adım başı farklı konseptte ve oldukça yaratıcı bir çok dükkan gezdim. 
Çeşit çeşit çikolata ve wafflelar her yerde :)
Martk Meydanı ile Burg Meydanını birbirine bağlayan sokak Brugge'deki en sevdiğim sokaklardan biri oldu. El işi tahta oyuncaklar satan bu şirin mağaza da bu sokakta yer alıyor.
Şubat ayı olduğu için yeni yıl konsepti hala devam ediyordu.
Brugge'de ve hatta Belçika'nın genelinde dantel dükkanlarına da sık sık rastlayacaksınız. Hepsi el emeği olan bu güzel danteller anneleriniz için güzel bir hediye olabilir.