19 Ağustos 2016 Cuma

Paris'de 4 Gün

"Utanmasam bilet parası dilenecektim 
Paris diye ölecektim uzaktan 
Notre-dame'ın çığlıklarını dinliyordum 

Kalbim köpürmüştü anlıyordum.. " (Atilla İlhan - Başka Yerde Olmak)
Paris Paris Paris.. Seni görmeyi çoook uzun zamandan beri istiyordum ve işte geldim :) Paris gezisi fikri ani bir sürprizle ortaya çıktı. Epeydir gündemimizdeydi aslında gidelim diye konuşuyorduk ama Erçin'in yılbaşı hediyesi olarak gece yarısı birden uçak biletlerini çıkarmasıyla artık erteleme ihtimalimiz kalmadı.. Tarih sevgililer gününe denk geliyordu bu da ayrı bir heyecan kaynağı oldu bizim için. Hali hazırda biletlerimiz olduğuna göre iş başa düştü.. Gezi planı yapmaya bayılıyorum. Saatlerce kitaplardan, bloglardan, fotoğraflardan gideceğim yeri inceleyip kendimce bütçemizin ve vaktimizin yeteceği ölçüde tatil programı yapmak, yazıp çizmek, harita üzerinde gitmeden şehrin tüm önemli noktalarını, cadde ve sokaklarını öğrenmek en sevdiğim şeylerden birisi. Döndükten sonra "aa bak burası da varmış, keşke bilseydik de gitseydik" dememek için sabahlara kadar araştırma yapıp uykusuz kalmaktan bile zevk alıyorum :) Bizde plan program işleri direkt bana ait zaten.. Zorunluluktan değil bunu çok sevdiğim için hatta başka biri yapıyor olsa içime sinmeyeceğini biliyorum :) Tatile 1 hafta kala da Erçin'le otururuz tüm planı anlatırım, harita üzerinden bir de birlikte geçeriz ve taaa taaaamm artık geziye hazırız :)
Paris gezimiz için en çok http://www.pariste.net/ den faydalandım. Blogun sahibi Ahmet Bey ulaşım, konaklama gibi bir çok konuda sorularımı yanıtlayarak oldukça yardımcı oldu.
Biz Paris gezimizi Belçika ile bağladık. 4 gün Paris, 2 gün Brugge ve 1 günü de Brüksel'e ayırarak plan yaptık. 
Gelelim Paris'te 4 günlük gezi planımıza.. Her gezi de olduğu gibi bizimkinde de ufak tefek aksaklıklarımız oldu soğuk hava ve hastalık eklenince ister istemez 1-2 lokasyonumuzu iptal etmemiz gerekti. Özetle 4 günümüzü yazıyorum, detaylı postlar daha sonra gelicek..  
1. Gün: Öğleden sonra ancak Grand Boulevard'da yer alan otelimize yerleşebildik. Biraz bu bölgeyi keşfettikten sonra Louvre Müzesinin yer aldığı meydana kadar yürüdük.. Perşembe günleri Orsay Müzesi akşam saat 10'a kadar açık olduğu için akşamımızı bu muhteşem müzeyi gezmeye ayırdık. (Birçok müze haftada 1 gün akşam geç saate kadar açık oluyor, buna göre plan yaparsanız zamandan epey istifade edebilirsiniz.) Orsay sonrasında ise dillere destan olan Eiffel Kulesi'ni görmeye gittik. 
2. Gün: İlk durağımız La Marais bölgesi. Burada kahvaltımızı yapıp Notre Dame Katedralini ziyaret ettik. Ardından yine Ile de la Citie üzerinde yer alan diğer duraklarımız olan Sainte Chapella ve Marché aux Fleurs Reine Elizabeth II isimli ünlü çiçek pazarını gezdik. Tabii bir de arada Shakespeare and Company var :) Ada turumuzun ardından sırada büyük bir anıt mezar olan Pantheon var. Kapanma saati yaklaştığı için ancak 1 saat gezebiliyoruz burayı, yeterli de oluyor. Dün Orsay Müzesi'nde olduğu gibi bugün de Louvre Müzesi'nin geç saat uygulaması var. Kapanış saatine kadar yaklaşık 4 buçuk saat ancak gezebildik Louvre'u, kesinlikle yetmedi. Gerçi 1 tam gün ayrılsa yine yetmeyebilir, o kadar büyük ve o kadar fazla eseri bünyesinde barındırıyor ki gerçekten şaşkınlık içerisinde gezdik burayı. Louvre'dan sonra 2. günümüzü de noktalıyoruz.
 3. Gün: Kahvaltıdan sonra Eiffel Kulesi'nin yolunu tutuyoruz. Oldukça uzun bir kuyruğa girip sıramızı bekledikten sonra kötü haber geliyor. Asansörlerde arıza çıktığı için kuleye erişim 1-2 saatliğine durdurulmuş.. Yaklaşık 1 saat sıra bekledikten sonra böyle bir haber biraz sinirimizi bozsa da sıkıntı yok geziye devam :) Bu arada Eiffel'e yakın bir konumda yer alan Hotel des Invalides'i ziyaret ettik. Burası Fransa'nın askeri tarihine çokça eser barındırıyor ve en önemlisi de Napolyon'un lahdine ev sahipliği yapıyor. Invalides'den sonra tekrar Eiffel'e gidip bu sefer kuleye çıkmayı başardık. Ardından Trocadero Meydanını ziyaret edip Arc de Triomphe'e çıktık. Champ Elysee'i de gezdikten sonra 3. günümüzü de bitirdik.
4. Gün: Bugün sevgililer günü ve aynı zamanda Paris'te son günümüz.. İlk 3 güne nazaran daha sakin ve daha keyfe keder, doğaçlama gezdik. Akşam üzerine kadar Montmartre Tepesini namı diğer Sanatçılar Tepesini keşfettik. Yine bu tepede yer alan Sacre-Coeur Kilisesini de ziyaret ettik. Akşam ise Saint-Germain'e geçtik. Tabii buraya kadar gelmişken Cafe de Flore'a uğramayı ihmal etmedik :) Veee Paris'de son günümüzün sonundayız. Son kez Sein Nehrini selamlayıp Louvre'un yer aldığı meydanı ziyaret edip Paris ile vedalaştık. Bu soğuk ve yağmurlu havada bile çok güzeldin Paris, umarım güneşli bir günde yeniden yollarımız kesişir seninle..